AI ve Kripto Varlıklar Alanında Katmanlı Gelişim: Benzerlikler ve Çıkarımlar
Son zamanlarda, Ethereum'un Rollup-Centric stratejisinin başarısız olabileceği ve L1-L2-L3 çok katmanlı mimarisine eleştiriler olduğu yönünde görüşler var. Ancak, son bir yılda AI alanındaki gelişmeler de benzer L1-L2-L3 hızlı evrimini yaşadı. İki alanın katmanlı mantığını kıyasladığımızda, bazı ilginç farklılıklar bulmak mümkün.
AI alanında, katmanlı gelişim "yetenek artışı" mantığını izler. L1 katmanındaki büyük dil modelleri, dil anlama ve üretme temel yeteneklerini oluşturur, ancak mantıksal akıl yürütme ve matematiksel hesaplamada eksiklikleri vardır. L2 katmanındaki akıl yürütme modelleri, bu sorunları hedef alarak çözer; bazı modeller karmaşık matematik problemleri ve kod hata ayıklama işlemlerini işleyebilir, büyük dil modellerinin bilişsel kör noktalarını telafi eder. Bu temelin üzerine, L3 katmanı AI Agent, önceki iki katmanın yeteneklerini birleştirir ve pasif yanıt vermekten aktif icraata geçiş yaparak, görevleri kendiliğinden planlayabilir, araçları çağırabilir ve karmaşık iş akışlarını işleyebilir. Her bir katmanın gelişimi, bir önceki katmanın temelini üzerine inşa eder ve niteliksel bir iyileşme getirir; kullanıcılar AI'nın daha akıllı ve pratik hale geldiğini belirgin bir şekilde hissedebilir.
Buna karşılık, kripto varlıklar alanındaki katmanlı gelişim, "sorun aktarımı" zorluğuna girmiş gibi görünüyor. L1 kamu blok zincirleri performans darboğazları ile karşı karşıya kalırken, L2 ölçeklendirme çözümleri belirli bir ölçüde Gas maliyetlerini düşürmüş ve TPS'yi artırmış olsa da, aynı zamanda likiditenin dağılması, ekosistem uygulamalarının yetersizliği gibi yeni sorunlar da beraberinde getirmiştir. Bu sorunları çözmek için L3 dikey uygulama zincirleri ortaya çıkmıştır, ancak bu, ekosistemin daha fazla parçalanmasına ve kullanıcı deneyiminin somut bir şekilde iyileşememesine yol açmıştır. Her bir katmanın çözümü, sorunları bir alandan diğerine aktarmaktan başka bir şey gibi görünmüyor, gerçek anlamda temel sorunu çözmüyor.
Bu farkın nedeni, iki alanın gelişim dinamiklerinin farklı olmasıdır. AI alanındaki katmanlı gelişim esas olarak teknolojik rekabet tarafından yönlendirilirken, Kripto Varlıklar alanındaki katmanlı gelişim daha çok token ekonomisinden etkileniyor gibi görünüyor. Her seviyedeki projelerin temel göstergeleri genellikle toplam kilitli değer (TVL) ve token fiyatına odaklanıyor.
Bu karşılaştırma, iki alanın gelişim yollarındaki temel farkları ortaya koymaktadır: biri teknik sorunları çözmeye odaklanırken, diğeri finansal ürünlerin paketlenmesine daha fazla önem vermektedir. Ancak, bu soyut analoji mutlak değildir, her iki alanın gelişimi de karmaşıklığı ve çok yönlülüğü içermektedir.
Kripto Varlıklar sektöründe, bu karşılaştırma belki de bazı düşünce yönleri sunuyor. Teknolojik yenilikleri bir itici güç olarak nasıl kullanabiliriz, token ekonomisine aşırı bağımlılığın yerine? Her katmanın gelişiminin kullanıcıya somut bir değer artışı sağlamasını nasıl garanti edebiliriz? Bu sorular sektör katılımcılarının derinlemesine düşünmesini gerektiriyor.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
AI ve Kripto Varlıkların Katmanlı Gelişimi: Bir Teknolojik Yenilik, Bir Sorun Taşınması mı?
AI ve Kripto Varlıklar Alanında Katmanlı Gelişim: Benzerlikler ve Çıkarımlar
Son zamanlarda, Ethereum'un Rollup-Centric stratejisinin başarısız olabileceği ve L1-L2-L3 çok katmanlı mimarisine eleştiriler olduğu yönünde görüşler var. Ancak, son bir yılda AI alanındaki gelişmeler de benzer L1-L2-L3 hızlı evrimini yaşadı. İki alanın katmanlı mantığını kıyasladığımızda, bazı ilginç farklılıklar bulmak mümkün.
AI alanında, katmanlı gelişim "yetenek artışı" mantığını izler. L1 katmanındaki büyük dil modelleri, dil anlama ve üretme temel yeteneklerini oluşturur, ancak mantıksal akıl yürütme ve matematiksel hesaplamada eksiklikleri vardır. L2 katmanındaki akıl yürütme modelleri, bu sorunları hedef alarak çözer; bazı modeller karmaşık matematik problemleri ve kod hata ayıklama işlemlerini işleyebilir, büyük dil modellerinin bilişsel kör noktalarını telafi eder. Bu temelin üzerine, L3 katmanı AI Agent, önceki iki katmanın yeteneklerini birleştirir ve pasif yanıt vermekten aktif icraata geçiş yaparak, görevleri kendiliğinden planlayabilir, araçları çağırabilir ve karmaşık iş akışlarını işleyebilir. Her bir katmanın gelişimi, bir önceki katmanın temelini üzerine inşa eder ve niteliksel bir iyileşme getirir; kullanıcılar AI'nın daha akıllı ve pratik hale geldiğini belirgin bir şekilde hissedebilir.
Buna karşılık, kripto varlıklar alanındaki katmanlı gelişim, "sorun aktarımı" zorluğuna girmiş gibi görünüyor. L1 kamu blok zincirleri performans darboğazları ile karşı karşıya kalırken, L2 ölçeklendirme çözümleri belirli bir ölçüde Gas maliyetlerini düşürmüş ve TPS'yi artırmış olsa da, aynı zamanda likiditenin dağılması, ekosistem uygulamalarının yetersizliği gibi yeni sorunlar da beraberinde getirmiştir. Bu sorunları çözmek için L3 dikey uygulama zincirleri ortaya çıkmıştır, ancak bu, ekosistemin daha fazla parçalanmasına ve kullanıcı deneyiminin somut bir şekilde iyileşememesine yol açmıştır. Her bir katmanın çözümü, sorunları bir alandan diğerine aktarmaktan başka bir şey gibi görünmüyor, gerçek anlamda temel sorunu çözmüyor.
Bu farkın nedeni, iki alanın gelişim dinamiklerinin farklı olmasıdır. AI alanındaki katmanlı gelişim esas olarak teknolojik rekabet tarafından yönlendirilirken, Kripto Varlıklar alanındaki katmanlı gelişim daha çok token ekonomisinden etkileniyor gibi görünüyor. Her seviyedeki projelerin temel göstergeleri genellikle toplam kilitli değer (TVL) ve token fiyatına odaklanıyor.
Bu karşılaştırma, iki alanın gelişim yollarındaki temel farkları ortaya koymaktadır: biri teknik sorunları çözmeye odaklanırken, diğeri finansal ürünlerin paketlenmesine daha fazla önem vermektedir. Ancak, bu soyut analoji mutlak değildir, her iki alanın gelişimi de karmaşıklığı ve çok yönlülüğü içermektedir.
Kripto Varlıklar sektöründe, bu karşılaştırma belki de bazı düşünce yönleri sunuyor. Teknolojik yenilikleri bir itici güç olarak nasıl kullanabiliriz, token ekonomisine aşırı bağımlılığın yerine? Her katmanın gelişiminin kullanıcıya somut bir değer artışı sağlamasını nasıl garanti edebiliriz? Bu sorular sektör katılımcılarının derinlemesine düşünmesini gerektiriyor.